Önce Güncellemeyi Yazayım:
İyot, B12, Selenyum, B2, Çinko, D vitaminleri bedende olması gereken değerlerin üst sınırında olmalıymış. Yoksa hastalıkla baş edilemiyormuş. Üst sınırda tutuyorum. Glutenli ve nişastalı besinlerle beslenmek tüm değerleri fırlatıyor. Troid fonksiyonlarını feci bozuyor. Denedim, beni mahvetti. Hastalık direk bağırsak ile alakalı. Probiyotik beslenmelisiniz.
Orijinal Yoga Sistemini sakın bırakmayın. Çakra sistemi bırakınca bozunuyor. Beslenme vitamin bilmem ne kar etmiyor :((
Soranlar oluyor: Merkezlerin bilgisi şu bağlantıda:
https://www.yogaacademy.com.tr/
Eski Gönderi:
Sağlığımla uğraşmak neredeyse işim oldu artık. Haşimoto tiroiditim hakkında yaptığım tüm araştırmalar bir sürü yollara çıkardı beni. Öncelikle kalın bağırsak detoksu yapmak zorunda kaldım. Her altı ayda bir kalın bağırsak detoksu yapıyorum. Edindiğim bilgilerden bazıları kalın bağırsak sağlıklı çalışmadıkça Haşimato troiditine sebep olduğunu gösterdi. Daha sonra edindiğim bir diğer bilgiye göre vücuttaki toksik birikim de bu hastalığa sebeb olabiliyormuş. Yani kirli bir vücutla yola devam edilemiyormuş. Bunun içinde normal vücut detoksu yapmaya başladım. Bu en uzun süreni. Hala devam ediyorum. Hızlandırmak için neler yapabilirim diye internetten epey araştırma yaptım. Pek çok insan vücudu temizlemek için ürünler satıyor. İçlerinden biri bana biraz ciddi geldi. Adamcağız tüm diplomaları ve araştırmalarını sitesine bilimsel bir ağızla anlatarak koymuş. Reklam olmasın diye adını yazmayacağım. Sonra onun tanıtımını yaptığımı felan sanırsınız:) Uzun yolun kısası, epey korkarak bu adamdan iksirler sipariş ettim. Biri lahana suyu diye geçiyor, diğeri limon suyu diye geçiyor. Ama tatları çok keskin. Formülü kutularda yazmayan terkipler bunlar. Sanırım taklit edilmesini istemiyor:) Şu anda günde beş su bardağı içiyorum ve henüz bir sonuç elde edemedim. Sabırlı olamam gerek tabii. İlk etkisi sindirim sistemini hızlandırması oldu. Adamcağız bana sabırlı olmamı bir kaç ayda sonuç alacağımı belirtti. Bir kaç ay içeceğiz yani. Vücudu temizlemeye uğraşırken viral saldırılardan korumak için hergün bir tatlı kaşığı çekilmiş çörek otu tohumu ve bir tatlı kaşığı çekilmiş üzüm çekirdeği yiyorum. Haşimato tiroiditinin diğer bir etkisi olan metobolizma yavaşlağını yenmek için günde iki saat tempolu yürüyüş yapıyorum. Aslında hiç kolay değil. Sürüne sürüne gidiyorum. Bacaklarım ağrıyor ve çok yorgun hissediyorum. Yürümezsem biliyorum ki metobolizmam yavaşlayacak ve yaptığım detokslar on misli bir zamanda etki göstermeye başlayacak. Ben sabırsızım, hemen etki etsin istiyorum ama ne mümkün. Paşa paşa yürüyeceğiz işte. Yoga Academy'de çok yoğun yoga yapıyorum.
Haşimato tiroidi hakkında yaptığım en önemli araştırmalardan biri ise çakralar boyutu. İnsanda en önemli yedi çakra var. Tiroid beşinci çakra olan Visshudha Çakra, Boyun Çakra veya Boğaz Çakra diye adlandırılan çakraya bağlı. Bu çakranın sağlıklı çalışmaması tiroid dengesizliklerine sebeb oluyor. Bu çakra ile ilgili olan en önemli bilgiyi Akif Manaf- Çakralar kitabından buldum.
İnternettede yalan yanlış bir takım bilgiler var ama aşağıda hepsi alıntıdır:
BEŞİNCİ ÇAKRA
Visshudha Çakra, Boyun Çakra ve Boğaz Çakra yada İletişim Merkezi adları ile de adlandırılır.
Beşinci chakra boynun alt kısmında yer alır. Tiroid ve paratiroid bezleriyle alakalıdır.
Beşinci çakra, diplomasinin, başkalarıyla saf ilişkilerin ve neşe veren bağımsızlığın çakrasıdır. Dengeli çalıştığı zaman, bütün suçluluk duygularımız ve vicdan azabımız yok olur ve şefkat dolu bir sese sahip oluruz. Başkalarına hükmetmek eğilimimiz veya başkaları tarafından hükmedilme duygusu, büyüklük veya küçüklük duygusu ve tüm kıskançlıklar, bu çakra dengelendiği zaman ortadan kalkar. Ayrıca, Vishuddhi, bizi bütüne bağlayan, bir olduğumuz ve bütünün bir parçası olduğumuz gerçeğini hissetmemizi sağlayan çakradır.
Özellikleri:
Rengi: Soluk mavi, yeşilimtırak mavi yada gümüş rengi
Element: Esir
Duyu: İşitme
Sembol: On altı yapraklı lotus çiçeği
Amaç: Varlığın beraber aynı titreşim gücüne sahip olması
Bölge ve Salgı Bezleri: Kas, boyun, boğaz, çeneyle ilgilidir. Ayrıca kulaklar, ses, soluk borusu, bronşlar, ciğerin üst kesimi, yemek borusu, kollar da ilgili bölgeleridir. Tiroit bezi iskeletin, iç organların gelişiminde etkilidir, bedensel ve ruhsal gelişim arasındaki dengeyi sağlar ve metabolizma yoluyla enerjinin dönüşüm hızını düzenler. Ayrıca, iyot metabolizmasını, kandaki ve hücrelerdeki kalsiyum dengesini sağlar.
Burç ve Gezegenleri: İkizler-Merkür; Mars; Boğa-Venüs; Kova-Uranüs
Yaşamınıza etkileri: İletişim, bilgi ve deneyim alış verişi. Kendini ifade etmek ve faal olmak.
Şekil ve hacim duygularını dengeselliği. İlahi esin kaynağı, bilgi potansiyelinin akışı, özgürlük üzerinde etkilidir.
VİSSHUDHA ÇAKRA: Rengi mavidir. Taşları lapis, azurit, sodalit, kuvars kristalidir.
İfade tarzı: İfade şeklinizde etkileşim sergiler. Pozitif anlamda yaratıcılığın ifadesidir, negatif anlamda ise etkiler altında kalmanızın ifadesini dile getirir. (Rengin titreşimsel etki yaydığı bölge gözler )
VİSHUDHA ÇAKRA (BOĞAZ ÇAKRASI)
Bu chakra anlatım, iletişim ve kabiliyetin merkezidir. Boyunda bulunan ve arkaya doğru açılan daha ufak bir chakrayla bağlantılıdır. Bu iki enerji bölgesi tekmiş gibi görülür. Bu chakra ile çok sıkı ilişkide bulunduğundan dolayı birleştirilmiştir. Bu chakra Sahasrara chakrası ile bağlantı kurmaktadır. Duygu ve düşüncelerimiz, dürtü ve tepkilerimiz arasın- da köprü görevi görürler. Bütün chakralarla dünya arasında olan iletişimi sağlar.
İçimizdeki canlı olan her şeyi onun aracılığı ile ifade ederiz. Mutluluk, hüzün, ağlamak, gülmek, saldırganlık, isteklerimiz düşüncelerimiz ve bilgilerimiz, iç dünyamızı algılamamız gibi... Alakalı olan unsuru esir'dir. Yoga da düşük chakralar su, ateş, toprak ve hava 'yı oluşturan temel unsur olarak görülmektedir. Esir, sesin de ileticisidir. Genel anlamda konuşulan sözün, yaratıcı kelam'ın, tüm var ve yok oluş düzeylerindeki bilginin iletici ve aracı öğesidir. Sanatsal alanlarda yaratıcı ifade şekilleri de gelmektedir.
Bu chakra da yaratıcılık konusunda diğer chakraların enerjisi ile birleşerek dış dünyaya iletilecek şekle dönüşür. Düşünce ve eylemlerin genişletilmesi ve yansıtılmasına yardımcı olur. Onu ne derece genişletirsek, zihinsel bedenin farkına varmak da o kadar bilinçli bir biçimde oluruz ve diğer enerji bedenleri arasındaki ayrımı algılarız. Düşüncelerimiz duygu ve fizik duyularımızın egemenliğinden çıkıp objektif bakış açısına sahip olur. Esir ayrıca zamanın başından itibaren kaybedilmiş olayların, düşünce ve duyguların ışığı olan Akaşa kavramıyla da açıklanır. Eğer sınırsız uzay, sonsuz gökyüzü gibi açılırsak içsel görü ve bilginin en derin seviyesiyle ödüllendiriliriz. Esirin açık mavi rengi bu chakra'nında rengidir. Bu bilgiye ulaşmanın en iyi yolu sakin biçimde iç ve dış uzayımızı dinlemektir.
İşitme duyusuda bu chakraya aittir, kulaklarımızı açıp yaratılışın açık ve gizli sesini dinleriz, kendi sesimizi algılar, içsel ruhumuzla ilişki kurup, onun esinine sahip oluruz. Kişisel yol göstericiliğimize sağlam bir güven duyarız. Dharma 'mızın bilincine varırız. Mistik düzeylerin, maddi hayat kadar gerçek olduğunu anlarız. Bu ilahi esin kendimizi ifademizin temelidir. Tüm oluş düzeylerindeki kusursuzluğun bireysel ifadesini buluruz.
Bu bilgilerin %95 i bana uyuyor. Psikolojimde keşfetmem ve değiştirmem gereken noktalar olmalı. Mutlaka bir şekilde beni rahatsız ediyorlar. Ama uzun zamandır böyle olduğu için nedir ne değildir bulupta keşfetmek benim için çok zor. Çakramı nasıl işlemez hale getirdiysem öylede işler hale getireceğim. Vücuduma karşı olan yükümlülüğüm onu dinlemediğim sürece yerine getirilmiş olmayacak. Ne kadar çok emek istiyormuş. Bense pek sabırlı değilim. Her şey günde bir levotiron içerek düzelir sanmıştım. Ne kadar aptalmışım! Senelerdir içtiğim bu ilaç ne tirodimi iyileştirdi ne vücudumu! Şimdi sabırlı olup emek vermek zamanı.
Tabii şifalı taşlarıda araştırdım. Lapis en iyisi gibi göründü. Doğruca doğal taşlar satan bir dükkana gittim. Bir dizi lapis aldım. 60 lira istedi. Bir dizi için fazla gelse de tirodime umut diyerek aldım. Eve getirdim. Akan ılık su altında bir kaç dakika beklettim. Sonra gündüz hematit taşından bir kolyenin, gecede pembe kuvartz bir başka kolyemin yanında beklettim. Lapisin bir pil gibi önce arındırılması sonra doldurulması gerekiyormuş. Her hafta bu işlemin düzenli yapılması gerekiyormuş. Şimdi boynumdan hiç çıkarmıyorum. Hasta bünyelerde rengi soluverirmiş. Benimki soldu gerçekten. Erkekler tesbihini, tek taş kolye yada bilekliğini kullanıyor. Ama boğaza temas etmesi daha önemliymiş.
Tiroid dengesiliği olanların evlerinde ve iş yerlerinde mutlaka turkuaz mavisi, yeşilimsimavi içeren mandalalar çerçeveletip asılmalıymış. Bu rengin titreşimleri tiroidi tedavi edermiş. İyileşmek için çoook uzun bir yolum var. Bana müsade.
Güncelleme: İyot eksikliği haşimato yaparmış.
İyot, B12, Selenyum, B2, Çinko, D vitaminleri bedende olması gereken değerlerin üst sınırında olmalıymış. Yoksa hastalıkla baş edilemiyormuş. Üst sınırda tutuyorum. Glutenli ve nişastalı besinlerle beslenmek tüm değerleri fırlatıyor. Troid fonksiyonlarını feci bozuyor. Denedim, beni mahvetti. Hastalık direk bağırsak ile alakalı. Probiyotik beslenmelisiniz.
Orijinal Yoga Sistemini sakın bırakmayın. Çakra sistemi bırakınca bozunuyor. Beslenme vitamin bilmem ne kar etmiyor :((
Soranlar oluyor: Merkezlerin bilgisi şu bağlantıda:
https://www.yogaacademy.com.tr/
Eski Gönderi:
Sağlığımla uğraşmak neredeyse işim oldu artık. Haşimoto tiroiditim hakkında yaptığım tüm araştırmalar bir sürü yollara çıkardı beni. Öncelikle kalın bağırsak detoksu yapmak zorunda kaldım. Her altı ayda bir kalın bağırsak detoksu yapıyorum. Edindiğim bilgilerden bazıları kalın bağırsak sağlıklı çalışmadıkça Haşimato troiditine sebep olduğunu gösterdi. Daha sonra edindiğim bir diğer bilgiye göre vücuttaki toksik birikim de bu hastalığa sebeb olabiliyormuş. Yani kirli bir vücutla yola devam edilemiyormuş. Bunun içinde normal vücut detoksu yapmaya başladım. Bu en uzun süreni. Hala devam ediyorum. Hızlandırmak için neler yapabilirim diye internetten epey araştırma yaptım. Pek çok insan vücudu temizlemek için ürünler satıyor. İçlerinden biri bana biraz ciddi geldi. Adamcağız tüm diplomaları ve araştırmalarını sitesine bilimsel bir ağızla anlatarak koymuş. Reklam olmasın diye adını yazmayacağım. Sonra onun tanıtımını yaptığımı felan sanırsınız:) Uzun yolun kısası, epey korkarak bu adamdan iksirler sipariş ettim. Biri lahana suyu diye geçiyor, diğeri limon suyu diye geçiyor. Ama tatları çok keskin. Formülü kutularda yazmayan terkipler bunlar. Sanırım taklit edilmesini istemiyor:) Şu anda günde beş su bardağı içiyorum ve henüz bir sonuç elde edemedim. Sabırlı olamam gerek tabii. İlk etkisi sindirim sistemini hızlandırması oldu. Adamcağız bana sabırlı olmamı bir kaç ayda sonuç alacağımı belirtti. Bir kaç ay içeceğiz yani. Vücudu temizlemeye uğraşırken viral saldırılardan korumak için hergün bir tatlı kaşığı çekilmiş çörek otu tohumu ve bir tatlı kaşığı çekilmiş üzüm çekirdeği yiyorum. Haşimato tiroiditinin diğer bir etkisi olan metobolizma yavaşlağını yenmek için günde iki saat tempolu yürüyüş yapıyorum. Aslında hiç kolay değil. Sürüne sürüne gidiyorum. Bacaklarım ağrıyor ve çok yorgun hissediyorum. Yürümezsem biliyorum ki metobolizmam yavaşlayacak ve yaptığım detokslar on misli bir zamanda etki göstermeye başlayacak. Ben sabırsızım, hemen etki etsin istiyorum ama ne mümkün. Paşa paşa yürüyeceğiz işte. Yoga Academy'de çok yoğun yoga yapıyorum.
Haşimato tiroidi hakkında yaptığım en önemli araştırmalardan biri ise çakralar boyutu. İnsanda en önemli yedi çakra var. Tiroid beşinci çakra olan Visshudha Çakra, Boyun Çakra veya Boğaz Çakra diye adlandırılan çakraya bağlı. Bu çakranın sağlıklı çalışmaması tiroid dengesizliklerine sebeb oluyor. Bu çakra ile ilgili olan en önemli bilgiyi Akif Manaf- Çakralar kitabından buldum.
İnternettede yalan yanlış bir takım bilgiler var ama aşağıda hepsi alıntıdır:
BEŞİNCİ ÇAKRA
Visshudha Çakra, Boyun Çakra ve Boğaz Çakra yada İletişim Merkezi adları ile de adlandırılır.
Beşinci chakra boynun alt kısmında yer alır. Tiroid ve paratiroid bezleriyle alakalıdır.
Beşinci çakra, diplomasinin, başkalarıyla saf ilişkilerin ve neşe veren bağımsızlığın çakrasıdır. Dengeli çalıştığı zaman, bütün suçluluk duygularımız ve vicdan azabımız yok olur ve şefkat dolu bir sese sahip oluruz. Başkalarına hükmetmek eğilimimiz veya başkaları tarafından hükmedilme duygusu, büyüklük veya küçüklük duygusu ve tüm kıskançlıklar, bu çakra dengelendiği zaman ortadan kalkar. Ayrıca, Vishuddhi, bizi bütüne bağlayan, bir olduğumuz ve bütünün bir parçası olduğumuz gerçeğini hissetmemizi sağlayan çakradır.
Özellikleri:
Rengi: Soluk mavi, yeşilimtırak mavi yada gümüş rengi
Element: Esir
Duyu: İşitme
Sembol: On altı yapraklı lotus çiçeği
Amaç: Varlığın beraber aynı titreşim gücüne sahip olması
Bölge ve Salgı Bezleri: Kas, boyun, boğaz, çeneyle ilgilidir. Ayrıca kulaklar, ses, soluk borusu, bronşlar, ciğerin üst kesimi, yemek borusu, kollar da ilgili bölgeleridir. Tiroit bezi iskeletin, iç organların gelişiminde etkilidir, bedensel ve ruhsal gelişim arasındaki dengeyi sağlar ve metabolizma yoluyla enerjinin dönüşüm hızını düzenler. Ayrıca, iyot metabolizmasını, kandaki ve hücrelerdeki kalsiyum dengesini sağlar.
Burç ve Gezegenleri: İkizler-Merkür; Mars; Boğa-Venüs; Kova-Uranüs
Yaşamınıza etkileri: İletişim, bilgi ve deneyim alış verişi. Kendini ifade etmek ve faal olmak.
Şekil ve hacim duygularını dengeselliği. İlahi esin kaynağı, bilgi potansiyelinin akışı, özgürlük üzerinde etkilidir.
VİSSHUDHA ÇAKRA: Rengi mavidir. Taşları lapis, azurit, sodalit, kuvars kristalidir.
İfade tarzı: İfade şeklinizde etkileşim sergiler. Pozitif anlamda yaratıcılığın ifadesidir, negatif anlamda ise etkiler altında kalmanızın ifadesini dile getirir. (Rengin titreşimsel etki yaydığı bölge gözler )
VİSHUDHA ÇAKRA (BOĞAZ ÇAKRASI)
Bu chakra anlatım, iletişim ve kabiliyetin merkezidir. Boyunda bulunan ve arkaya doğru açılan daha ufak bir chakrayla bağlantılıdır. Bu iki enerji bölgesi tekmiş gibi görülür. Bu chakra ile çok sıkı ilişkide bulunduğundan dolayı birleştirilmiştir. Bu chakra Sahasrara chakrası ile bağlantı kurmaktadır. Duygu ve düşüncelerimiz, dürtü ve tepkilerimiz arasın- da köprü görevi görürler. Bütün chakralarla dünya arasında olan iletişimi sağlar.
İçimizdeki canlı olan her şeyi onun aracılığı ile ifade ederiz. Mutluluk, hüzün, ağlamak, gülmek, saldırganlık, isteklerimiz düşüncelerimiz ve bilgilerimiz, iç dünyamızı algılamamız gibi... Alakalı olan unsuru esir'dir. Yoga da düşük chakralar su, ateş, toprak ve hava 'yı oluşturan temel unsur olarak görülmektedir. Esir, sesin de ileticisidir. Genel anlamda konuşulan sözün, yaratıcı kelam'ın, tüm var ve yok oluş düzeylerindeki bilginin iletici ve aracı öğesidir. Sanatsal alanlarda yaratıcı ifade şekilleri de gelmektedir.
Bu chakra da yaratıcılık konusunda diğer chakraların enerjisi ile birleşerek dış dünyaya iletilecek şekle dönüşür. Düşünce ve eylemlerin genişletilmesi ve yansıtılmasına yardımcı olur. Onu ne derece genişletirsek, zihinsel bedenin farkına varmak da o kadar bilinçli bir biçimde oluruz ve diğer enerji bedenleri arasındaki ayrımı algılarız. Düşüncelerimiz duygu ve fizik duyularımızın egemenliğinden çıkıp objektif bakış açısına sahip olur. Esir ayrıca zamanın başından itibaren kaybedilmiş olayların, düşünce ve duyguların ışığı olan Akaşa kavramıyla da açıklanır. Eğer sınırsız uzay, sonsuz gökyüzü gibi açılırsak içsel görü ve bilginin en derin seviyesiyle ödüllendiriliriz. Esirin açık mavi rengi bu chakra'nında rengidir. Bu bilgiye ulaşmanın en iyi yolu sakin biçimde iç ve dış uzayımızı dinlemektir.
İşitme duyusuda bu chakraya aittir, kulaklarımızı açıp yaratılışın açık ve gizli sesini dinleriz, kendi sesimizi algılar, içsel ruhumuzla ilişki kurup, onun esinine sahip oluruz. Kişisel yol göstericiliğimize sağlam bir güven duyarız. Dharma 'mızın bilincine varırız. Mistik düzeylerin, maddi hayat kadar gerçek olduğunu anlarız. Bu ilahi esin kendimizi ifademizin temelidir. Tüm oluş düzeylerindeki kusursuzluğun bireysel ifadesini buluruz.
Bu bilgilerin %95 i bana uyuyor. Psikolojimde keşfetmem ve değiştirmem gereken noktalar olmalı. Mutlaka bir şekilde beni rahatsız ediyorlar. Ama uzun zamandır böyle olduğu için nedir ne değildir bulupta keşfetmek benim için çok zor. Çakramı nasıl işlemez hale getirdiysem öylede işler hale getireceğim. Vücuduma karşı olan yükümlülüğüm onu dinlemediğim sürece yerine getirilmiş olmayacak. Ne kadar çok emek istiyormuş. Bense pek sabırlı değilim. Her şey günde bir levotiron içerek düzelir sanmıştım. Ne kadar aptalmışım! Senelerdir içtiğim bu ilaç ne tirodimi iyileştirdi ne vücudumu! Şimdi sabırlı olup emek vermek zamanı.
Tabii şifalı taşlarıda araştırdım. Lapis en iyisi gibi göründü. Doğruca doğal taşlar satan bir dükkana gittim. Bir dizi lapis aldım. 60 lira istedi. Bir dizi için fazla gelse de tirodime umut diyerek aldım. Eve getirdim. Akan ılık su altında bir kaç dakika beklettim. Sonra gündüz hematit taşından bir kolyenin, gecede pembe kuvartz bir başka kolyemin yanında beklettim. Lapisin bir pil gibi önce arındırılması sonra doldurulması gerekiyormuş. Her hafta bu işlemin düzenli yapılması gerekiyormuş. Şimdi boynumdan hiç çıkarmıyorum. Hasta bünyelerde rengi soluverirmiş. Benimki soldu gerçekten. Erkekler tesbihini, tek taş kolye yada bilekliğini kullanıyor. Ama boğaza temas etmesi daha önemliymiş.
Tiroid dengesiliği olanların evlerinde ve iş yerlerinde mutlaka turkuaz mavisi, yeşilimsimavi içeren mandalalar çerçeveletip asılmalıymış. Bu rengin titreşimleri tiroidi tedavi edermiş. İyileşmek için çoook uzun bir yolum var. Bana müsade.
Güncelleme: İyot eksikliği haşimato yaparmış.
0 yorum:
Yorum Gönder