Recent Posts

11 Ocak 2010 Pazartesi

Yoga Bir Mucize mi?

Bugünlerdeki yegane uğraşım yoga. Çok doğru bir seçim yaparak, Yoga Akademi'ye gitmişim. İlk bir kaç ay etkisini pek hissedememiştim. Ama şimdi çok kuvvetli bir etki hissediyorum.
Öncelikle kronik yorgunluğumu atlattım. Daha dincim. Sabah çok erken kalkmak beni süründürmüyor. Sabah kahvaltı etmeyi bıraktım. Akif Hocanın tavsiyesine uyarak önce bir portakal yiyorum. Üzerine bir su bardağı, ılık sıcak arası süt içiyorum. Tüm bağırsak problemlerimi atlattım. Ne gaz var ne kabızlık. Aslında benim süte allerjim vardı. Nasıl oldu anlayamadım. Ama bir deneyim, en fazla, fazladan bir ilaç alırım diyerek riske atılmıştım. Tam tersi beni iyileştirdi. Üstelik beş sene içemeyip hasret kaldığım sütü şimdi bardak bardak içmeye başladım. Günde üç bardağa kadar içiyorum. Yirmi gün oldu ne allerjik tepki, ne birşey!
Durum böyle olunca, geceleri bir tane aldığım zirtec tabletide bıraktım. İlk dört gün feci geçti. Tüm allejik belirtilerim azdı. Salı günü yogaya gittim. Yogadan çıktığımda iyileşmiştim.
Derin nefesin etkisi miydi, Akif Hocanın biyoenerjisi miydi, uyguladığı yoga yönteminin etkisi miydi bilmiyorum. Tek bildiğim yıllarca süren problemlerim şak diye kesiliverdi.
Yogada en büyük sıkıntım, zihnimi sessizleştirememem! Zihnim hiç susmadan sürekli konuşuyor. Resimler, imgeler, günlük işler, anılar da cabası! Ha bir susta meditasyon yapayım di mi! Nerdeee... :) Pazar yeri mübarek.
Akif Hocanın "Yoga nedir? Ne değildir?" kitabını okuduğum günden beri çalışmalarımı sıklaştırdım.
Sabah kalkar kalkmaz ilk işim cala neti uygulamak. Hayatımın bir parçası oldu artık. Uygulamadan sonra nasıl ferahlıyorum anlatamam.
İnsanlar sürekli vücudumun şeklinin değiştiğini söylüyorlar. Zaten kilolu değildim. Sanırım yoganın etkisi, vücudun orantıları düzeldi. Daha estetik bir hale gelmiş olmalı ki, ömrümde duymadığım kadar iltifat alıyorum.
Bu arada doktor kontrollerimi yaptırıyorum. Devlet hastaneleri var ya, offf! Allah ne düşürsün, ne de eksikliğini göstersin. Ne diyim bilemiyorum. Zor valla.
Anti-tpo m dışında her şey normal seyrediyor. Yaptığım detokslar, beslenme rejimleri ve uygulamalar sonucu, tahliller süper gidiyor.
Anti-tpo için uğraşıyorum. Psikolojik çözümlemesini bitirmek üzereyim. Sonra hastalığın seyrine tekrar baktıracağım.

2 Ocak 2010 Cumartesi

HASIMOTO TROIDI NERELERE VARDI!

Son günlerde hastalığımın sebebleri hakkında derinleşmeyi seçtim. Sekiz sene etrafında dolaşmak bana bir şey kazandırmadığına ve ilaçla tedavi edilmeyi beklemenin dışarıdan müdahaleside sonuç vermeyince en iyisi bu konuya dalayım dedim:)
Dalıyorum:
Troidin pek çok görevlerinin yanı sıra en önemli görevi, hücrelerde adına mitokondri denilen küçük organele, bizim için hayati önem taşıyan emirler yağdırıyor. Bunu salgıladığı hormonlarla yapıyor. Bu hormonlar troid bezinden salgılandıktan sonra koşarak mitokondriye gidiyor ve şöyle diyor: "Hey, gardaş, uyan bakalım. Vücuda yaşaması, hayati işlevlerini gerçekleştirmesi için enerji gerek. İş başınaaa! Biraz enerji üret bakalım."
Mitokondri aldığı emirle, yakıtları yakarak enerji üretip, vücuda gönderiyor. Buna oksidatif fosforilasyon deniyor. 
Ya haşimotoysanız süreç nasıl işliyor? Şöyleki:
Bir şekilde programınız devreye giriyor. Muhtemelen bilinç altı koridorunda şunları söylüyor: "Dünya çok güvenilmez! Korkuyorum. Kaygılıyım. Eyvah bir şeyler olacak! Allah kahretsin bunları yapmamalıyım..." vs vs. Bunun gibi bir sürü neden olabilir. 
Bünye kendini dondurucuya almaya hazırlanıyor. Çok fazla endişe, üzüntü ve korku amigdalanın işi zaten. Beyindeki amigdala uyarıldımı yandınız zaten. O da hemen suçluyu bulur: "Troid! O var ya oooo, bizi mahvediyor. Bu troidi durdurmak lazım. Bu üç kağıtçı troid vücuda enerji üretmesini, yenilenmesini, bağırsakların ve üreme organlarının çalışmasını sağlıyor. Böyle güvensiz bir dünyada yaşanır mı! Bu troid kendini ne zannediyor? Çalışmamalı. Durdurulmalı! Yoksa başımıza felaketler gelecek. Daha çok üzüleceğiz. Yaşamazsak üzülmeyiz. Dondurucuya girmeli, metabolizmayı yavaşlatmalıyız. Metabozlima yavaşlarsa, yaşam enerjisi düşer. Yaşam enerjisi düşerse hiç bir şey yapamayacak kadar yorgun oluruz. Üstelik bir sürüde hastalık ortaya çıkartırız, kabızlık felan... Dikkatimiz dağılır ve yaşamdan kaçmış oluruz. Yaşamdan kaçarsak, güvensiz ve kaygılı dünyayla karşılaşmayız ve korkularımız gerçekleşmez."
Süreç işlemeye başlıyor. "Hey akyuvarlar çabuk lenfositleri üretin!" Eeee onlar baştan savaşa hazır. Ama kime karşı savaşacakları onlar için farketmez ki! B lenfositler antikorları üretiyor. Antikorlar yığın halinde troid hormonlarına saldırıp tahrip ediyor. İç savaş şiddetlendikçe fagositler troid bezinin dokusunu tahrip ediyor. Yıllar geçtikçe antikorlar kendi komutanlarını yiyip bitirdiklerinin farkında olmadan daha da artıyorlar.
Zavallı troid bezi bu savaştan galip çıkması imkansız bir şekilde masumiyetini kanıtlayamadan suçsuz yere tahrip olup duruyor. Hormon üretemez bir hale geliyor. Bağırsaklar işlemiyor. Mitokondriler işlemiyor. Oksijensiz kalan vücut hep yorgun, hep yorgun. Bir süre sonra allerjiler ve kalp rahatsızlığı baş göstermeye başlıyor.
Dışarıdan alınan troid hormonu, düşman içerideyse ne kadar yararlı olur ki!
Bu döngü ne zaman kırılır?
Kişi kendisiyle yüzleşmek zorunda. Bu çağ korku çağı. En zor çağlardan birinde yaşıyoruz. Bir şekilde hangi yoldan olursa olsun, içsel konuşmalara başlamak lazım. Ya bir psikolog koltuğunda( ki en emin yolu bu), ya meditasyon, ya da kişiye uygun düşen başka bir yolla (Detaylı günlük yazmak, hergünün karikatürünü yada resmini yapmak, ya da aklınıza ne gelirse...) Kendini sağaltmadan hastalığın önünü almak imkansız. Salmış başını gidiyor zaten. Ben haşimotodan kurtulup iyileşen kimseyi görmedim. Varsa da ne mutlu ona. Ortaya çıkıp bize yardımcı olsa keşke...

BURALARDA BIR YERDEDIR ARAYIP BULACAKSIN ARTIK:

0 düşünce acıçehre tohumu açlığa dayanmak ağıt ahimsa akıl gözü Akif Manaf alerji alfa düzeyi allerji aloveralı iksir an anti-tpo arınmak artrit asana astım bağırsak florası bağırsak hastalıkları bağırsak işlev bozuklukları bağırsak mantarı bağırsak mikrobiyotası bağırsak plakaları bağırsak tembelliği kabızlık bal kabağı balkabağı başarı bedendeki enerji sistemleri ben olma hali beyin hastalıkları beyni susturmak bilinç bilinçli rüya bir doktorun ruhsal dünyadan mesajları bitkisel lavman biyoenerji biyoenerji kanalları boğaz enfeksiyonu boşluk cala neti candida cezalandırılmak chakra coconat oil çaklar çakra çakra sistemlerini düzenleyerek iyileşmek çakralar çakraları açarak iyileşmek çakraları düzenleyerek iyileşmek çayağacı yağı çiğ patates suyu çocuk eğitimi çocuk terbiyesi çölyak deneyimler detoks detoks sonrası beslenme detox devrim duygusal bloklar düşüncesizlik ego enerjetik epilepsi epilepsi hastalığına ne iyi gelir epilepsi nedir epilepsi ve yoga epilepsiden kurtuldu epilepsiye kesin çözüm fani dunya faranjit farkındalık fermantasyon fermente besinler fermente ürünler fonksiyonel farkındalık geçirgen bağırsak geçmiş yaşantılarla gelen blokajlar genital herpes genital mantar gercekten yasamak gerçek probiyotik beslenme gerçek temas gestalt gestalt icimdeki cocuk gestalt ve içimdeki çocuk geştalt geştalt psikolojisi gluten glutensiz glüten glütensiz beslenme gokcekiksir gökçek iksir gökçekiksir Gönül gözü grip salgını grip salgını ve soğan hafıza hastalık ve çakralar hastalık ve detoks haşimato tiroidi haşimoto hindistan cevizi yağı HPV huzur ibrahim gökçek ibs İBS idealize edilmiş kimlik kitap okumak ikinci beynimiz ikinci çakra imajinasyon çalışması insan papilloma virüsü İrritabıl Bağırsak Sendromu irritabl barsak sendromu işleri yetiştirmek kabızlık kainatla iliski kaleidon 60 kapsül kalın bağırsak kandida kanser Karbonatlı su oturma banyosu kariyer kasık mantarı ve karbonatlı su kilo verme kitap kitap önerisi konsantrasyon korku kurusoğan lapis leaky gut sendromu levotiron mandala manta hastalığı mantar mantar hastalığı mantar hastalığına karbonatlı su meditasyon menengiç merdiven meditasyonu mide bulantısı ms ms e çözüm ms hastalığı msden nasıl kurtuldum multiple skleroz mutlak mutlaka okunmalı Nadi Nefes nefes teknikleri nekahat dönemi odaklanma okul olduğum gibi olmak Orijinal Yoga Sistemi Orjinal Yoga Sistemi özbenlik perhiz prebiyotik probiyotik probiyotik beslenme probiyotikler psikiyatrist psikolog renk meditasyonu ruh ruhsal arınma ruhsal aydınlanma ruhsal tabiat rusal aydınlanma ruya ruya yorumlama rüyalar sakinlik sanskritçe sarımsaklı iksir sinir sistemi hastalıkları soğan dezenfektan sol yarim kure spastik kolon sendromu spontanlık stres stres merkezi swadisthana şiddetsizlik tekamül telas telaş telaşlı tembelliğe çare transfer turkuaz ülser üstad üşütme vajinal mantar vajinal mantar ve karbonatlı su varlığım vejeteryan vishudha vücuttaki enerji sistemleri yaşam yazar yeni yayın yeşil zeytin yoga yoga academy yoga akademi yoga nedir yoga ve din yoga ve hastalık yogi zeytin çekirdeği zeytinyağı ve limon içmek zihin zihin işlevleri zihin yapısı Zihni susturmak

Sayfalar