Recent Posts

27 Eylül 2009 Pazar

ZEYTIN CEKIRDEGI MUCIZESI

Uzun yıllardır bağırsak problemleri çektim. Zaman içerisinde yemek yemek cezaya dönüşmeye başlamıştı. Dünyanın en güzel zevki bana işkence gibi geliyordu. Yediklerimi hazmedemiyordum. Aşırı gazım vardı. Üstelik bu gaz, af buyrun, çıkmıyordu. Bir süre sonra gurul gurul karnım işkenceye dönüyordu. Zaten hep kabızdım. Hiç bir toplantıda yayıyıla yayıla oturup keyfini çıkarabildiğimi bilmem. Daima evde olmak istiyordum.
Doktorada gittim. Ozamanlar doktorların herşeyi bildiğini ve çözececeğini sanıyordum. Çare onlardı. Her hastalığımda olduğu gibi şu sırayı izledim: İlkin sağlık ocağı , verilen ilaçlar, geçici süre rahatlama, tekrar gelen hastalık, sonra üniversite hastahanesi doktoru, verilen ilaçlar, geçici süre rahatlama, tekrar gelen hastalık, özel hastahaneye gidiş, ayrıntılı tetkikler, verilen ilaçlar, geçiçi süre rahatlama, tekrar gelen hastalık, en iyisini bilse bilse profesörler bilir deyip, en iyi profesörü bulma, tekrar ayrıntılı tetkikler yaptırma, tekrar yeni ilaçlar kullanma, kısa süre geçici rahatlama, GERİ GELEN HASTALIK. Bu döngünün bana kaybettirdiği parada veya zamanda değilim, her ilaç kullanımından sonra bağırsaklarım daha felaket bir hale geldi. Birde bana önemsemeden hepi topu spastik kolon sendromun iyileşmiyorsa psikolojiktir deyip durdular.
Doktorlar yarım ağızla beslenmemize dikkat edelim, bol su içelim, sebze meyve yiyelim, yürüyüş yapalım dediklerinde hepsini büyük bir azimle uyguladım. Neden bir düzelme olmadığını onlarda anlayamadı.  Genede bir şeyin yanlış anlaşılmasını istemem. Teşhiste standart tıpçılar çok iyiler. Tedavide sorun yaşıyorum. Ellerindeki paket programlar (yani ilaçlar) dışında bir yardımları dokunmuyor. Kendinize yardım etmek için tabiki önce doktora gitmelisiniz. Bakalım neyiniz var! Sonra hastalığınızla haşır neşir olamalısınız. Doktora gitmeden yanlış işlere dalmayalım. Ben gittiğim doktor sayısını gerçekten hatırlamıyorum. Yaptırdığım testler (en dayanılmazı kolonoskopiydi) için saydığım paralarıda...
Seneler sonra araştıra araştıra hastalığımla baş etmesini öğrendim. Şu interneti icat edenden de, ayağımıza getirenden de, ama en önemlisi bilgilerini  burada paylaşanlardan da Allah razı olsun. İnsanlar küçücük bilgilerle ne hayatlar kurtardıklarının farkında değiller.
Şimdi rahatım. Neler yaptığımı size de yazacağım ki hastalıktan kurtulmak sizede nasip olsun.
1. Bağırsak hastalıkları hemen geçmez.
2. Geçti sanırsınız ama bir süre sonra geri gelebilir.
3. Uygulamalarınızda sabırlı olacaksınız.
4. Sanıldığı gibi yeşil yapraklı sebzeler, tahıl, meyve iyi gelmeyebilir. Zaten sindirim sorunları olan bir bağırsak için bu yiyeceklerin sindirimi taze tüketilmişse çoook zordur. Sistemi mahvedebilir.
5. Önce yenmeyeceklerden başlayalım. Şunları hayatınızdan çıkarın:
Asla et, balık, et suyuyla yapılmış hiç birşey yemeyin. İnsan bağırsağı 18 metredir ve hasta bünyelerde et sindirilene kadar toksik etki yapıyor ve bünyeyi zehirliyor. Zaten kabız olan birinde et, bünyede çüremeye başlıyor! Sebze gibi bağırsakları hareketlendiren bir besin değildir, et! Bağırsakları daha da ağırlaştırabiliyor!
Beyaz endüstriyel unla yapılmış her şey (ekmek, kek, pohaça, makarna...)
Mayalı her şey (mayalı ekmek, bira, şarap, turşu...)
Şeker karışmış herşey (Şekerli hiç bir şey yenmeyecek, içilmeyecek. Ağzınıza aldığınız nesne size tatlı geliyorsa yemiyeceksiniz. Bazı ürünlerde şekersizdir denir ama tatlandırıcı kullanılır. Onlar bile yasak.)
Süt ürünleri, sütlü tatlılar, süt karışmış herşey.
BUNLARDAN SONRA DİĞER YİYECEKLERİ DENEYEREK KENDİNİZ BULACAKSINIZ. EĞER GAZ YAPIYORSA İYİLEŞENE KADAR O YİYECEKTEN UZAK DURACAKSINIZ.
Küçük bir uygulama yapacaksınız:
Yemek yerken kendinize dikkat edin; Yeme hızınız nasıl? Hızlı, çabuk, yavaş, oyalanarak? Lokmaları nasıl çiğniyorsunuz? Şöyle üç beş kere çiğneyip, hoppidi yuvarlayıp yutuvermek, orta karar çiğneyip iri parçalar halinde çiğnemek, iyice çiğneyip su haline getirip yutmak? Nasıl yediğini öğrenmen gerek.
Sindirim mideden değil ağızdan başlar. Çinlilerin dediği gibi: "Midenin dişleri yoktur!" Bu yüzden yavaş yavaş, ağır ağır çiğneyerek ve lokma ağızda su haline gelince yutarak yemek yenir. Diğer yeme alışkanlıkları psikolojik öğretidir. Alışkanlık oturtmak için biraz savaşmanız gerekecek:) Eğer alışkanlığınızı değiştirmezseniz iyileşmek için iki kat yol çekmek zorunda kalabilirsiniz.
Diğer bir konu akşam saat altıdan sonra bir lokma bile yenmez. Sebebi vücut varoluşşal olarak akşam saat yediden sonra kendini temizlemeye başlamaya programlıdır. Bütün vücut otomatik temizleyici gibi temizlik hareketine başlar. Eğer saat altıdan sonra yemek, meyve çay gibi alışkanlıklarınız varsa temizlenemediğiniz için vücutta aşırı toksin birikimi başlamış demektir. Dokularınızda hücre yıpranması hızlanmıştır. Akşam yemeyi kesin.
Enterasan bir nokta daha: her öğün arası en az üç saat olmalı. Öğünden sadece yemeği kastetmiyorum. Meyve ıvır zıvır dahil. Neden? Çünkü bizim bünyemizde yediğimiz besinleri parçalayan işçiler yani enzim sayımız belirlidir. Ne daha fazla, ne daha az. Üstüste yemek yer, atıştırırsanız yediklerinizi parçalayacak enzim bulamazsınız. Zira hepsi zaten çalışıyordur. Şişmeye başlarsınız. Vücutta garibim, daha sonra parçalarım diye depo yapmaya başlar. Şişmanlarsınız. Yakacağınız kadar yiyin.
Bu hastalıkların sebebi baştan başlayıp tüm sindirip sistemini istila eden bir tür mantar dokuya bağlı ve ilaçlarla tedavi edilemiyor. Bu yüzden aşağıdakileri sürekli uygulamanız gerekiyor.
ŞİMDİ YAPILMASI GEREKENLERE GELELİM: (SÜREKLİ İSHALİ OLANLAR ORJİNAL YOGA SİSTEMİ HARİÇ DİĞERLERİNİ UYGULAMASIN!) (Bunlar kendimde denediğim bana iyi gelen uygulamalardır. Bir doktor değilim ve tamamen tecrübelerimi yazıyorum! Denediniz iyi gelmedi ise daha iyi gelen bir diğer çare aramak zorundasınız! Ama umutsuz olmayın:))
1.Her sabah önce dil temizleyin, diş fırçalayın ardından tuzlu suyla cala neti uygulayın. (Dil temizleme aparatı, cala neti podu(kabı) http://www.yogaacademy.com.tr/ da satılıyor.) Tüm gece dil kökünde yüksek dozlu toksin birikir. Sabah uyandığınızda eğer dil kökünü temizlemezseniz bunlar mideye gider ve zamanla bir sürü sorunu bünyeye yığmaya başlar. Diş fırçalamayı zaten biliyorsunuz. Cala neti binlerce yıllık bir teknik. Kabına bir çay kaşığı tuz koyuyorsunuz. Üzerine ılık iyi su. Karıştırıyorsunuz. Bir sağ bir sol burun deliğinden uyguluyorsunuz. Burun kanalları ve sinüsleri tertemiz yapıyor. Sinüzit gibi baştan başlayıp tüm sistemi mahveden tüm hastalıkları iyileştirip engelliyor. Hayatınız boyunca her sabah bu üçlüyü uygulamanız gerekiyor ki sindirim sisteminin ilk aşaması güne temizlenmiş başlasın.
Academy'den çakra dvdlerini, biyoenerji dvdsi ve şifalanma Nidra cdsini temin edip hergün uygulayabilirsiniz. Çok faydasını göreceksiniz.
2. Sonra her sabah mutlaka aç karnına bir tatlı kaşığı 'kudretnarı' yiyin. Aktarlardan bulabilirsiniz. Tadı iğrençtir. Burnunuzu çocuklar gibi kapatarak yutun. Sonra midem bulanıyor, bunu yiyemiyorum diye tutturursunuz :) Bu mide ve bağırsak sorunlarının sürekli ilacıdır. Bunu hayatınızdan hiç çıkarmayın. Bir saat sonra kahvaltı yapın.
3. Her şey için yüzde yüz kepekli ve doğal kahverengi un kullanın. (Ekmek, kek, makarna, mantı...)
4. Yoğurt ve kefiri ilk zamanlar değil iyileşmeye başladıktan sonra kullanın. Yoksa allerjik etkilere sebeb olabildiği vakalar görülmüş.
5. Size gaz yapmadığına emin olduğunuz taze sebzeler ve meyveler tüketin.
6. Gaz yapan yeşillik ve meyveleri hafif haşlayarak tüketin. Ben çok uzun süre maydonozu bile taze tüketemedim. Kaynayan suya yeşillikleri atıp bir dakika tutuyordum. Ancak bu şekilde hafif öldürülmüş yeşil sebzeleri yiyebiliyordum. Bazı meyvelerin üzerinden sıcak su geçirdikten sonra yiyebiliyordum. Haşlama sebzeler gaz sorununuz bitene kadar dostunuzdur.
7. Su içme işini abartın. Tercihan sıcak, içemiyorsanız ılık su için. Yemeklerden bir saat önce, yemek sırasında ve yemek üzerinden bir saat geçinceye kadar asla su içmeyin. Yemekten önce midenin boş olması gerekiyor. Yemekten sonra midedeki posanın sulandırılmaması gerekiyor.
8. Sakız binlerce yıldır insanın dostu. Bulabilirseniz aktarlarda, pazarlarda felan, kengel sakızı alın. Su dolu kavanozda saklayın. Bulamazsanız şekersiz tatlandırıcısız sakızda olur. İlk zamanlar Yemeklerden sonra bıkana kadar sakız çiğneyin. Sakız çiğnedikçe ağzınızdan besini parçalayacak olan tükrük mideye akacaktır. Sindirim hızınızı arttıracaktır. Bana yaradı. Tam tersini idea edenlerde var. Bana böylesi yaradı. Seçim sizin!
9. Hastalıkla mücadelede ilk altı ay yardımcı sindirim enzimi tabletleri alabilirsiniz. Sabah kahvaltısı sırasında bir tane yutun. Sindirime yardımcı olabilir.
10. Mutlaka Orjinal Yoga Sistemini uygulayarak enerji sisteminizi hergün temizleyin. Bilgi için www.yogaakademi.com adresinden size en yakın merkezi arayabilirsiniz.  Metabolizmayı düzenlediği için bağırsaklara iyi gelecek.
11. Arada bebeklerin karnını ovar gibi, elinize bir kaç damla taş baskı zeytin yağı sürün ve karnınızı saat yönünde ovalayın. Masaj Bağırsakları rahatlatır ve hareketlerini kolaylaştırır. Unutmayın şu an bağırsaklarınız uzun süredir travma yaşıyor ve ilgiye ihtiyacı var.
12. Masajdan sonra karnınıza sıcak su torbası (termofor) koyun. Ilıyana kadar sıcak bağırsakları rahatlatsın. ( Bu uygulamaları günün istediğiniz bir zamanında canınızın çektiği kadar yapın.)
13. Sık sık ayaklarınıza sıcak tuzlu su banyosu yaptırın. Bir leğen, sıcak su ve yarım torba tuz harikalar yaratıyor. Deneyin göreceksiniz.
14. Zeytin yağı dostunuz. Herhangi bir sağlık sorunu ve kilo probleminiz yoksa, her şekilde yiyeceklere çiğ taş baskı zetin yağını bolca katarak yiyin. Sabahları aç karnına kudret narı ile birlikte bir çorba kaşığı için. İyileşmeye başladıktan sonra azaltın.
15. Başka bir hastalığınız yoksa organik tuz dostunuzdur. Asla endüstriyel tuz değil, aktarlardan işlenmemiş organik tuz alın. Günde bir çay kaşığını geçmemek koşulu ile yediklerinize sepin. Benim bünyem 2 çay kaşığını kaldırıyor. Şimdilik hala 2 çay kaşığı tüketiyorum. Savunma sistemime gerekli.
16. Sabah kahvaltınız sırasında küçük, çizik yeşil zeytin yenilebilir. Bu zeytin normal yeşil zeytinden daha küçüktür. Rengi yem yeşil değil boz bir sarıdır. Çekirdekleri normal yeşil zeytine göre daha küçük ve yuvarlacıktır. Üç beş tane çekirdeği kahvaltı arasında bütün halinde yutulabilir. Her bir tane çekirdekten sonra bir kaç lokma yenilebilir. Hepsini birden yutmayın. Zeytin çekirdeği midedeki bağırsaktaki hazım hareketlerini hızlandırabilir. Kendisi çoğu bünyede bir değişime uğramadan vücuttan atılabilir. Zeytin çekirdeği dövülerek yutulmaz. Sert yapısı dövülürse yada kırılırsa iğne uçları gibi ayrılacağı için mide ve bağırsağa zarar verebilir. Yuvarlak yapısı hiç bozulmadan yutulursa mide ve bağırsak çeperine sürtünerek zarar vermez ve vücut onu atık posa olarak algılar. Zararsız bir şekilde atar. Yutulan sayıyı abartmamak lazım. Ben bir senedir yutuyorum. Sabah genellikle üç adet yetiyor. Bazen tıkanık vaziyetteysem beş adet yutuyorum. Küçük mucize zeytin çekirdeğinin zamanla gazınıza nasıl fayda olduğunu göreceksiniz:) Ha şu da var tabii, beni uyarıp, 'apandisit yapar' diyenler oldu. Bende yapmadı, yaptığı kanıtlandı mı bilmem. Seçim size ait. İster kullanın ister kullanmayın. 
17. Beslenmemiz normal beslenme sistemine uymadığı için vücut savunmasız kalabilir. Her yemekte mutlaka bir kaç dilim taze zencefili çiğneyerek, yemekle birlikte yenilebilir. Taze Zencefil sindirim sistemindeki tüm rahatsızlıklara bire birdir deniyor. Ayrıca gün içinde istediğiniz saatlerde, ayrı ayrı zamanlarda, şunları bir kaç yudum suyla yutulabilir: 1 çay kaşığı toz; zencefil, zerdeçal, tarçın, üzüm çekirdeği, çörek otu.  Ben genellikle şu sırayı takip ediyorum: aç karnına zencefil, yemekten sonra çörek otu, öğlen üzüm çekirdeği, öğleden sonra tarçın, yatarken zerdeçal. Böylesi bünyeme daha iyi geliyor.
18. Kuru yemiş hazmı zordur. Ama bizim gibi bünyeler için lazımdır. Bağışıklık sistemini destekler. Günde bir avuç kuru yemişi ağzımda iyice su haline gelene kadar çiğneyip yutuyorum. Yoksa kış zor geçiyor:)
19. İlk zamanlar sonuç vermesede şu uygulama her sabah yapılacak ( bir yogiden öğrendim:) Tuvalete oturulacak. Sırt dik olacak. Burnundan karnına doğru derin nefes alıp, bir süre tutulup, burundan bırakılacak. Her sabah bu diyafram nefesi çalışması tuvalette en az bir kaç dakika mutlaka yapılacak. Bir süre sonra bağırsaklar sabah kahvaltısından sonra boşaltım yapmasını öğrenecek. Benimki iki ay sonra öğrendi:)
20. Lavman yapmayı öğrenin. ( Fakat şunu bilin ki, lavman kalın bağırsak florasını mahvedebilir ve yararlı bakterileri öldürebilir.) Bağırsaklar bir hafta kadar tıkanık kalıyorsa. İlaçla değil bitkisel lavmanla boşaltın.  Lavman usulüne uygun yapılır, hijyenine azami dikkat edilir ve alışkanlık haline getirilmezse (sürekli kullanılmaz!) kriz hallerinde yararlı olabilir. Sabah kahvaltıdan önce yapılabilir. Baktınız tıkandınız. Gazda çıkmıyor, tuvalete gidemiyorsunuz. Sancınız var. Vücutta allerjik tepkiler var. Bitkisel lavman yapılabilir.  Lavman için sabun kullanmayın kalın bağırsağa zarar verir. Korkuyorsanız yapmayın:) Ama bana bir şey olmadı. Her altı ay kalın bağırsak detoksumu yapıyorum. Halen iyiyim:) Her lavman uygulamasından sonraki gün bol su içiyorum. Sonuçta vücuttan zorla bir şey çıkarmamış olsak da doğal işlev bozukluğunda vücut kendini tamir etmek ister.
21. Probiyotik kullabilirsiniz. Probiyotik beslenme sistemine geçebilirsiniz. Etkileri tartışılmaz boyutlarda. Fayda göreni çok. 
22. Sindirim enzimleri tabletleri kullanabilirsiniz.
21. Lavman felan beni bozar diyenler için acıçehre tohumu var. Bu tohum yaz sonunda aktarlarda satılır. Akşam yemeğinden sonra dört tane çiğneyin ve bir yudum suyla yutulabilir. Ertesi sabah kahvaltıdan sonra bir tane çiğneyin. Akşam yemekten sonra iki tane çiğneyin ve yutun. Bu sayının dışına asla çıkmayın. Tuvatlere yakın olun. Gaz sandığınız aslında tuvaletiniz olabilir. Gazınızı tuvalette çıkarın. İkinci günde söktürmedi diyorsanız üçüncü gün sabah bir tane akşam iki tane gene alın. Eczaneden fitil kullanımı bana zarar verdi. Kimyasal ilaçlar kalın bağırsak bakteri florasını bozuyor. Bende araştıra soruştura bunu bunları buldum. Ve bu yazıda yazılanların sadece bir öneri olduğunu, bilimsel araştırma ve kanıt olmadığını unutmayınız! 
Benim işime yarayan bir öneri daha var: Her gün mutlaka bir fıkra öğrenip bir başkasına anlatılacak. Gülerken karın kasları çalışarak, bağırsakları çalıştırıyor ve sindirimi hızlandırıyor. Fıkra olmadı ise yanlız olduğunuz bir yerde beş dakika kahkaha atma taklidi yapın.
Mutlaka hergün, bir kaç kez şu cümleyi söyleyin: Eskisine göre artık çok daha iyiyim. Bu cümle beynin olumlu düşünme potansiyeline girdiği için buna bağlı hormanların salgılanmasına ve iyileşme sürecinin hızlanmasına yardımcı oluyor. Buradaki kural şu, cümleye inanıp inanmamanız önemli değil. Cümle pozitif anlam içerdiği için beyin pozitif emir algılıyor. Cümleyi tekrarladıktan sonra negatif bir cümle etmeyin yeter:) Yaptığınızı bozmayın:)
Şu an çok iyim, yukarıdakileri sürekli uyguluyorum ve düzenli yoga yapıyorum.
Sizlerde öyle olacaksınız, sakın pes etmeyin. Geçmiş olsun.

GÜNCELLEME: KALEİDON 60 KAPSÜL PROBİYOTİK BAĞIRSAK MANTARI İLE ÇOK İYİ SONUÇ VERİYOR. SABAH AKŞAM TOK KARNINA SÜREKLİ KULLANILIYOR ANCAK MİDEDE HELİKOBAKTER VS GİBİ BAŞKA BİR RAHATSIZLIK VARSA, BU RAHATSIZLIKLARI AZDIRIYOR. KULLANIP KULLANMAMAK SİZE KALMIŞ. 

DİKKAT: Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis ve tedavi amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime başvurunuz!

15 yorum:

Adsız dedi ki...

Değerli blog yazarı burada yazdığınız her şeyin birçok hasta insana özellikle benim ve sizin gibi çalışan insanlara ne kadar faydalı olduğunun farkındasınızdır inşallah.Ellerinize sağlık.Ayrıca bu bilgilerin tamamını nasıl derlediğinizi de merak etmiyor değilim....Çok detaylı ve faydalı bir çalışma.Doktorlarımızın bile bulup araştırıp biraraya getiremediği bir çalışma olmuş.Ey İbs'liler artık bu bloğu takip edin,ben bu kadar derdimizden anlayan,sorunumuza çare olan çalışma görmedim.Sizi tebrik ederim.

deruni dedi ki...

Teşekkür edrim. Umarım faydalı olmuştur. Yanlız şunu bilin artık bu rahatsızlıklarımın hiç biri kalmadı. Uzun çabalar sonucu iyileştim. Fakat iyileşme sürecimi maalesef besinler değil yoga sağladı. O da her yoga tipi değil! Farklı yoga türlerini denedim ama sadece bir adam işi biliyor: Akif Manaf. Yogaakademiye başladıktan üç ay sonra iyileştim ve iyileşen insanları gördüm.
Herşeyi nasıl toparladığımı sormuşsunuz:)) Yaşamayı seviyorum diyelim:)Bu yüzden denemekten ve risk almaktan hiç kormadım.
Umarım şifa bulursunuz.....

Adsız dedi ki...

Sevgili Deruni önerdiğiniz birçok şeyi yaptım,Akif Manaf'ın dvd'lerini de aldım,çok rahatım şimdi,Allah'a çok şükür.Geleceğe daha güvenle ve umutla bakıyorum.Emeğine sağlık arkadaşım.

deruni dedi ki...

Sevgili arkadaşım nasıl sevindim anlatamam. Akif Hocanın dvdlerinde belirli bir sıra var ve nasıl uygulanacağını mutlaka etiler şubesindeki Pelin Hocaya telefon ederek öğrenin. Yarım iş yapmayalım:). Allah Allah nasıl sevindim nasıl......

Adsız dedi ki...

Teşekkür ederim,ararım bir ara.Zaten Akif Hoca dvd'lerde başlangıç,orta seviye şeklinde sıralamayı yapmış.Çok dinlendirici,sakinleştirici,terapi gibi.Hoşçakalın.

deruni dedi ki...

Evet öyledir. Bir süre onlarla çalışacaksınız. Daha sonra zamanı gelince enerji dengeleme sistemlerine gireceksiniz. Bu yüzden çakra dvdlerine geçmeniz gerekecek. Sizi asıl omlar iyileştirecek. Düzenli olarak çakralarınıza çalışmanız gerekiyor...
Kolay gelsin...

Adsız dedi ki...

Bilgiler için teşekkür ederim,beni yönlendirirseniz sevinirim.

Adsız dedi ki...

Merhaba..
yazınızı baştan sona okudum. bu konuda bir çok yazıyı da okumuştum daha önce. Çok detaylı bir paylaşımda bulunmuşsunuz, emeğinize sağlık.
Benim de bağırsaklarım ile ilgili 3 sene önce başlayan anormal bir durum söz konusuydu. Başlangıçta çok rahatsız edici bir durum değildi, zamanla gelişti 2 sene önce en rahatsız edici boyuta ulaştı. Okuduklarımdan çıkardığım kadarıyla bu rahatsızlığın belli bir standart tedavisi yok. Siz uygulayarak size faydalı olan şeyleri keşfetmişsiniz ve bu bilgilerden de faydalanacak çok kişi olmuştur eminim.
Benim sıkıntım ishal şeklinde seyrediyordu. 1 yıl boyunca ciddi sıkıntı çektim çözüm olarak aç gezdim, çünkü duşarda kalabilmenin tek yolu buydu. Bu sıkıntılı 1 yıl sonunda memleketime gittim 1 ay orada köyde kaldım. Oraya gittiğim ikinci günden itibaren hiç bir sıkıntım kalmadı. Havası suyu iyi geldi sanırım. Zaten köyün suyu özellikle bağırsak rahatsızlıkları için şifadır. Sanki sodalı gibidir. Ya da ben psikolojik olarak iyi geldiğini düşündüm. Ondan da ziyde kafamın daha rahat olması, temiz hava ve doğa şartlarında stresten uzak günler bana iyi geldi sanırım. Tüm bu sıkıntıların strese bağlı olduğunun farkındaydım. Bu rahatsızlığımın başladığı dönemde de ciddi sorunlarım vardı.işimle ilgili, ailem ile ilgili. Bütün bir ayı bu sıkıntılardan uzak, daha serbest ve az düşünerek, kafaya takmayarak geçirdim. Çok sinirli olmanın, sürekli patlamaya hazır volkan gibi beklemenin bana zarar verdiğini idrak ettim.
Özetle, sizin burada saydığınız yeme içme yöntemleri belki benim için faydalı olmayabilir ama, her şeyin beyinde bittiğini düşünüyorum. 1 sene boyunca hiç bir sıkıntı çekmedim ve bunun için şükrettim, ama sanırım kabus geri dönüyor. 3-5 gündür yeniden başladığım yerdeyim sanırım. Zira bu aralar işsizlikten ve evde uzun süre kalmış olmaktan, sevdiğim şeylerle uğraşamamaktan dolayı stresteyim...Bunları da kafaya takmamaya uğraşacağım ve bu sefer de gidecek buna eminim...

deruni dedi ki...

Çok geçmiş olsun...
Yoga yapmayı denediniz mi? Eğer denemediyseniz, başlamanızı tavsiye edeceğim. Diğer tavsiyem, hergün yoga yapın ve sabredin! İnanın herşey çözülecek! Hemen değil belki ama gelecekte bir şekilde olacak! Tamamen size ve odaklanmanıza bağlı!

Adsız dedi ki...

hayır yapmadım, yoga'yla hiç ilgim olmadı şimdiye kadar. ama deneyebilirim. nereden başlarım nasıl devam ederim, bir araştırma içerisine girmeliyim...
bir de şunu merak ediyorum. Sıkıntılarınızdan kurtulalı ne kadar zaman oldu? Ben de kurtulduğumu sanmıştım 1 sene boyunca hiç bir sıkıntım yoktu, ancak geri geri geldi.
teşekkürler...

deruni dedi ki...

Nasıl Uygulanır! isimli blog yazımı okursanız size yardımcı olabilir. Rahatsızlık geçiyor geçmesine de çok emek istiyor. Enerji sistemini bozana kadar yıllar geçtiği için tamiride yıllar alıyor. Yani sabırla emeğinizi sakınmadan hergün uygulamanız gerekiyor. Fakat benim gibi, standart tıpçılardan çare bulamamış olanlar ne ilginçtir ki ne emeğini ne sabrını esirgemiyor:) Şunu gördüm, gerçekten iyileşmek isteyenler dört elle sarılıyor.
Umarım derdinize şifa olur...

Adsız dedi ki...

Sevgili feyezan blog sahibi uyguladığımız diyet öyle faydalı ki bence sindirim sisteminde rahatsızlığı olanların yanında kanser nedenlerinin de ortadan kalkması sözkonusu olabilir.Bütün vücudun temizlendiği,doğal besinlerle beslendiği,yogayla hareketlendirildiği,çörekotu,zerdeçal,zencefil,kudret narı gibi çok faydalı bitkilerin kullanıldığı bir diyetle en sağlıklı beslenme uygulanmakta bu yazılarınızda.Daha başlayalı 4 ay olmadı sindirim sistemimdeki rahatsızlığımı unutmuş gibiyim.Bu 4 ay detoks hariç hepsini uyguladım;yoga yaptım,şekerli hiç bir şey yemedim,et,yumurta ağzıma sürmedim.Bol sebze,meyveli belirttiğin bitkilerle,zeytin çekirdeği,kudret narlı bir diyet.Şekerli tek yediğim bal vardı,mayasız kepekli ekmek yaptım,başta zorlandım bu diyetle ama başardım Allahıma şükür.Detoks yapmadım ama o tohum gibi olan belirttiğin bitkilerle bazen çok şiştiğimde kabızlığıma çare buldum.Nereden faydalandığını çok merak ediyorum.Senin şu bilgiler farkeden olursa mucize.26 senedir araştırıp bir çaresini bulamadığım bu hastalığa derman.Gastroenterologlar ve genel cerrahlar lütfen okuyun ve zavallı hastalarınızı bilgilendirin bence.İlaçlarınız işe yaramıyor.Diğer bağırsak rahatsızlıklarında da bu diyetin işe yarayacağına inanıyorum.İnsanlar daha fazla acı çekmesin sosyal ortamlarda psikolojileri altüst olmasın.Teşekkürler feyezan yazarı...

deruni dedi ki...

O kadar mutlu oldum ki... Geçmiş olsun güzel kardeşim.....

Adsız dedi ki...

merhaba

bu yazdıklarınız ibs hastaları içinmi, acaba ibs baskın ishal hastaları için önerebileceğiniz şeyler nelerdir? lütfen yardımcı olurmusunuz??

teşekkürler

deruni dedi ki...

Sevgili Arkadaşım,
Sürekli ishal olanlar için herhangi bir bilgiye ve yahut yoruma sahip değilim zira rahatsızlığım tam tersi istikamette idi :(... Bu konuda söyleyebileceğim tek şey sürekli ve düzenli Yoga Academy'e gitmeniz ve bu arada onlardan şifalanma cd si almanız, bu cd yi hergün birkaç kez uygulayarak enerji sisteminizi temizlemenizdir. Yoga çok ciddi iyileştirici etkileri olan bir tekniktir. Bizim ülkemizde pek bilinmiyor ama batıda doktorlar fizik tedavi gibi reçete halinde yazıyorlar gerisini siz düşünün.... Umarım şifa bulursunuz... Sevgilerimle...

BURALARDA BIR YERDEDIR ARAYIP BULACAKSIN ARTIK:

0 düşünce acıçehre tohumu açlığa dayanmak ağıt ahimsa akıl gözü Akif Manaf alerji alfa düzeyi allerji aloveralı iksir an anti-tpo arınmak artrit asana astım bağırsak florası bağırsak hastalıkları bağırsak işlev bozuklukları bağırsak mantarı bağırsak mikrobiyotası bağırsak plakaları bağırsak tembelliği kabızlık bal kabağı balkabağı başarı bedendeki enerji sistemleri ben olma hali beyin hastalıkları beyni susturmak bilinç bilinçli rüya bir doktorun ruhsal dünyadan mesajları bitkisel lavman biyoenerji biyoenerji kanalları boğaz enfeksiyonu boşluk cala neti candida cezalandırılmak chakra coconat oil çaklar çakra çakra sistemlerini düzenleyerek iyileşmek çakralar çakraları açarak iyileşmek çakraları düzenleyerek iyileşmek çayağacı yağı çiğ patates suyu çocuk eğitimi çocuk terbiyesi çölyak deneyimler detoks detoks sonrası beslenme detox devrim duygusal bloklar düşüncesizlik ego enerjetik epilepsi epilepsi hastalığına ne iyi gelir epilepsi nedir epilepsi ve yoga epilepsiden kurtuldu epilepsiye kesin çözüm fani dunya faranjit farkındalık fermantasyon fermente besinler fermente ürünler fonksiyonel farkındalık geçirgen bağırsak geçmiş yaşantılarla gelen blokajlar genital herpes genital mantar gercekten yasamak gerçek probiyotik beslenme gerçek temas gestalt gestalt icimdeki cocuk gestalt ve içimdeki çocuk geştalt geştalt psikolojisi gluten glutensiz glüten glütensiz beslenme gokcekiksir gökçek iksir gökçekiksir Gönül gözü grip salgını grip salgını ve soğan hafıza hastalık ve çakralar hastalık ve detoks haşimato tiroidi haşimoto hindistan cevizi yağı HPV huzur ibrahim gökçek ibs İBS idealize edilmiş kimlik kitap okumak ikinci beynimiz ikinci çakra imajinasyon çalışması insan papilloma virüsü İrritabıl Bağırsak Sendromu irritabl barsak sendromu işleri yetiştirmek kabızlık kainatla iliski kaleidon 60 kapsül kalın bağırsak kandida kanser Karbonatlı su oturma banyosu kariyer kasık mantarı ve karbonatlı su kilo verme kitap kitap önerisi konsantrasyon korku kurusoğan lapis leaky gut sendromu levotiron mandala manta hastalığı mantar mantar hastalığı mantar hastalığına karbonatlı su meditasyon menengiç merdiven meditasyonu mide bulantısı ms ms e çözüm ms hastalığı msden nasıl kurtuldum multiple skleroz mutlak mutlaka okunmalı Nadi Nefes nefes teknikleri nekahat dönemi odaklanma okul olduğum gibi olmak Orijinal Yoga Sistemi Orjinal Yoga Sistemi özbenlik perhiz prebiyotik probiyotik probiyotik beslenme probiyotikler psikiyatrist psikolog renk meditasyonu ruh ruhsal arınma ruhsal aydınlanma ruhsal tabiat rusal aydınlanma ruya ruya yorumlama rüyalar sakinlik sanskritçe sarımsaklı iksir sinir sistemi hastalıkları soğan dezenfektan sol yarim kure spastik kolon sendromu spontanlık stres stres merkezi swadisthana şiddetsizlik tekamül telas telaş telaşlı tembelliğe çare transfer turkuaz ülser üstad üşütme vajinal mantar vajinal mantar ve karbonatlı su varlığım vejeteryan vishudha vücuttaki enerji sistemleri yaşam yazar yeni yayın yeşil zeytin yoga yoga academy yoga akademi yoga nedir yoga ve din yoga ve hastalık yogi zeytin çekirdeği zeytinyağı ve limon içmek zihin zihin işlevleri zihin yapısı Zihni susturmak

Sayfalar