Bugün ne zor geçti bana. Ne kadar zooor geçti. Bedenimdeki duygusal bloklajları çözmeye başladım. Alın ve boyun blokları üzerinde çalıştık. Zannettiğim gibi kökleri çook derinlere gitmedi. Ağlayarak ama şaşkınlıkla karşıladığım bir durumla karşılaştım: İmjinasyon çalışmasında ihtiyar bir kadınla karşılaştım. Ağıt yakıyordu. Geştalt çalışanlar bilir, öyle bir ağıt yakmaya başladım ki yüreğim parçalandı. Neye ağıt yaktığımı bilmiyordum. Önce anlayamadım. İhtiyar kadını konuşturmak çok zor oldu. Ağlamaktan anlatmaya hiç zaman ayırmıyordu. Bir saat sonra bir sürü teknik uygulamadan sonra ortaya çıktıki çocukluğumdaki "olduğum gibi olma" özelliğimi kaybettiğimden beri yastayım. Sonra liderim anlatınca meseleyi anladım: insanoğlu çocukken, yetiştirilirken anne baba disiplini denilen şey, çocuğun özgün olma halini yok ediyor. Çocuk kendi gibi olmayan yeni haliyle büyüyor. Kendine yabancılaşıyor. Bu samimiyetsizliği ve içtensizliği getiriyor.
Şimdi çocuk olma halimdeki, ehlileştirilmemiş beni bulmam, yani "olduğum gibi olmam" gerekiyor. Olduğum gibi olma hali, anlık istek ve ihtiyaçlarımı karşılamak ve cezalandırılmaktan, utanmaktan korkmamamı gerektiriyor. Bu konu içimdeki ürkek beni ikna etmemi de gerektiriyor. Çok korktuğu için bu hallere düştük zaten :)
Geçen perşembe yoga dersinde ilginç şeyler oldu. Yoganın aktif spora benzemeyen bir tarafı var. Aktif sporda bedeni ısıtır, bin türlü şey yaparsınız. Bol bol terlersiniz. Kaslar adaleler süperdir. Yogada istediğiniz kadar ısınma hareketi yapıp başlayın, eğer stres yada duygusal blokajlar koyduğunuz bir bedeniniz varsa yoga yapamazsınız. Bu blokajların bloke ettiği bölgeler çalışmamakta direniyor. Bunu acı bir şekilde perşembe günü öğrendim. Göz çalışmasında sağ tarafa akamadım. Her zaman kurduğum bağdaşı kuramadım çünkü stresten bacaklarım kaskatıydı. Yüzüstü duruşlarda midem ağzıma geldi çünkü stress merkezi mide iflas eşiğindeydi.
Her yaz tatilinden sonra okula başlayan çocukların, okula başlama depresyonuyla rahat başa çıkabildiğimi düşünürdüm. Anlaşılan hiçte öyle değilmiş. Yoga yaparken bedenimin kas katılığından neredeyse ağlayacak hale geldim. Ama acıdan değil. Blokaj koyduğum bölgeler, acıyı en aza indirmek için yapılan savunmalardır. Yogada bu blokajları çözmeye çalışınca oluşan karşıt dinamik duygusal bir gerilim yaratıyor.
Bakalım ne zaman vücuduma blokajlar koymadan stres ögelerini sağlıklı atlatabileceğim. Oooof of.
Bu arada meditasyon için yeni bir resim daha hazırladım.
Bu arada meditasyon için yeni bir resim daha hazırladım.
0 yorum:
Yorum Gönder